+90 0312 418 28 20 info@guchukuk.com

iHTİYATi HACiZ NEDiR?

İhtiyati haciz, alacaklının para alacağının zamanında ödenmesinin güvence altına alınması için borçlunun mallarına geçici olarak mahkeme kararı ile el konulmasını sağlayan geçici bir hukuki korumadır. İhtiyati haciz talebi ayrı ve tek bir dava ile istenebileceği gibi, alacağa ilişkin açılan davada da talep edilebilir. Bazı durumlarda alacağın icra yoluyla tahsili talep edilmeden önce dahi ihtiyati haczi talep edilebilir.

 

 İHTİYATİ HACİZ HANGİ ŞARTLARDA TALEP EDİLEBİLİR?

  1. Alacağın rehin ile teminat altına alınmamış olması gerekir.

İcra İflas Kanunu 45. Maddesi ile rehin ile teminat altına alınmış alacaklar için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiği kuralı getrilmiştir. Maddenin devamında bu kuralın istisnaları belirtilmiş ve direk haciz talep edilebilecek haller sıralanmıştır. Bu maddedeki istisnalar ihtiyati haciz bakımından da geçerlidir. Aşağıda belirtilen hallerde alacak rehin ile teminat altına alınmış olsa dahi ihtiyati haciz kararı alınabilmektedir.

  • Rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse, alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir ve ihtiyati haciz talep edebilir.
  • Konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz/ihtiyati haciz yoluna başvurulabilir.
  • İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklı isterse rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz/ihtiyati haciz yoluna başvurulabilir.
  • Kambiyo senedine dayalı alacak için ipotek verilmiş olsa dahi ihtiyati haciz kararı verilebilir. (m.167)
  • Müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden kefil oldukları miktar için ayrıca kefaletin rehinle teminatı söz konusu değilse; (rehnin kefille bir ilgisi yoksa) bu kişiler hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün görülmektedir.

 

2. İhtiyati haciz; kural olarak vadesi gelmiş alacaklar için talep edilebilir.

 Alacağın vadesinin gelmiş olması yeterlidir. Borçlunun temerrüde düşürülmesi şartı aranmaz.

 3. Vadesi gelmemiş alacaklar için ancak aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz talep edilebilir.

  •  Borçlunun belli yerleşim yeri (kendisine ulaşılabilecek bir adresi) yoksa,
  • Borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır veya kaçar, bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa.

Bu hallerin varlığını ispat yükü alacaklıdadır.

Ancak bu hallerde; yani vadesi gelmemiş alacağa ihtiyati haczi konulduğunda, borç; yalnız borçlu hakkında vadesi dolmuş hale gelir. Kısaca bu hüküm sadece borçlu için uygulanır (Örneğin kefil hakkında uygulanmaz.) .

4. Gemilerin ihtiyaten haczettirilebilmesi için alacağın “deniz alacaklarından” olması gerekir. Deniz alacağı dışında gemilerin üzerine ihtiyati haciz konulamaz.

 

 İHTİYATİ HACİZ TALEBİNDE USUL

  • Yetki: İhtiyati haciz talebi; HMK yetki kurallarına göre belirlenecek mahkemede görülür. Bu yetki kesin yetki olmayıp; karşı tarafça itiraz edilmediği sürece hakim tarafından re’sen dikkate alınamaz. İhtiyati hacizin ayrı bir dava olarak değil alacak davası sırasında istenmesi durumunda; yetkili mahkeme asıl davaya bakan mahkemedir.

 

  • Görev: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun göreve ilişkin kuralları kıyasen uygulanır. İhtiyati haciz davalarında genel olarak Asliye Hukuk Mahkemelerinin, ticari davalarda ise Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmektedir.

“İhtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İİK’nun 258’inci maddesinde açıkça belirtilmemiştir. Bu maddede sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğine göre, görev konusunda HMK’nun göreve ilişkin hükümleri (m.1-4) uygulanacaktır. Sulh hukuk mahkemesinin görevi, HMK’nun 4’üncü maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddede sulh hukuk mahkemesine basit yargılama usulüne tabi dava ve işleri görme görevi verilmemiştir. HMK’nun 2’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Ticari davalarda ise özel kanun hükümleri uyarınca (TTK m.4,5) ticaret mahkemesi görevlidir.” T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2014/4670 K. 2014/7803 T. 22.4.2014)

  • İspat: İhtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup; alacağın vadesi gelmişse ve ilk bakışta alacaklının haklılığı anlaşılıyorsa (örneğin vadesi gelmiş ve ödenmemiş bir bononun varlığı) ihtiyati hacze karar verilebilir. Vadesi gelmeyen alacaklar hakkında özel durumların varlığını ispat yükü alacaklıdadır. Borçlunun gerçekten borcunun bulunup bulunmadığının incelenmesi, karara itiraz edilmesi halinde incelenen bir husustur.

 

  • Teminat:  İhtiyati hacizisteyen alacaklı, hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve 3. şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesuldür ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.

Mahkeme alacaklıya temimatı yatırması için süre verir ve bu süre içerisinde teminat yatırılmazsa ihtiyati haciz kararı geçerlilik kazanmaz.

Ancak; alacak bir ilama dayalı ise teminat aranmaz.

Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya dayanıyorsa mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.

Haksız ihtiyati hacizden doğan tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür.

 

  • Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. Dosya üzerinden de karar verilebilir.

 

  •  İhtiyati haciz zamanaşımını kesmez. “Takipten önce tapuya ihtiyati haciz şerhi konulması bir icra işlemi değildir. Bu sebeple zamanaşımını kesmez.” (T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 2013/21-1791 K. 2013/1676 T. 20.12.2013)

 

  •  İflas ertelemesi sırasında: Mahkemeden ihtiyati haciz yapılamayacağı yönünde bir tedbir kararı alınmadıkça, alacaklı; ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İflas ertelemesi kararı verilmesi de ihtiyati haciz kararı alınmasına engel değildir. Ancak bu halde haczedilenler muhafaza altına alınamaz ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüştürülmesi için aranan süreler iflas ertelemesi kararı sonuna kadar işlemez.

 

iHTİYATi HACZiN YERiNE GETiRiLMESi          

İhtiyati hacizde borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulduğundan, ihtiyati haciz kesin ( icrai ) hacze çevrilip, takip kesinleşmeden, alacaklı, ihtiyaten haczedilen malların satılmasını ve bedelinin kendisine ödenmesini isteyemez.

Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın uygulanmasını, yani hacizlerin konulmasını istemek zorundadır. Bu süre içerisinde talepte bulunulmazsa; ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.

Bununla birlikte; ihtiyati haczin kesin hacze dönüştürülmesini sağlamak amacıyla alacaklıya belli bir süre verilmiştir. Yasal düzenlemeye göre; ihtiyati haciz, dava (alacak vs.) açılmadan veya icra takibine başlanmadan önce konulmuşsa; alacaklı, İhtiyati haczin uygulanmasından (alacaklının yokluğunda yapılan hacizlerde haciz tutanağının kendisine tebliğinden) 7 gün içerisinde,

  • İlamsız takip açılacaksa icra veya iflas takibi talebinde bulunmak zorunda veya
  • Dava açılıp sonuca göre ilamlı icraya başvurulacaksa, davayı açmak durumundadır.
  • Bu süre gemilerin ihtiyaten haczinde 1 aydır.

İhtiyati haczin takibe konu edilmesinde dava süreleri farklıdır. Şayet borçlu ödeme emrine itiraz ederse; Alacaklı, itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir veya dava açabilir. İcra Mahkemesi itirazın kaldırılması talebini reddederse; alacaklının dava açma süresi tefhim veya tebliğden itibaren 7 gündür.

Ayrıca; dava esnasında ihtiyati haciz kararı verildiyse veya karardan sonra süresinde asıl (alacak) dava açıldıysa; esas hakkında verilecek hüküm, tebliğden itibaren 1 ay içerisinde takibe konu edilmelidir. 10 yıllık karar zamanaşımı süresi burada 1 aya düşürülmüştür.

Yukarıda belirilen süreler geçirilirse; ihtiyati haciz hükümsüz kalır.

 

İHTİYATİ HACZİN KESİNLEŞMESİ

 Borçlu, kendisine gönderilen ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz etmez, haczi kabul eder, veya mahkeme itirazı kesin olarak kaldırırsa yahut iptal ederse; ihtiyati haciz kendiliğinden kesinleşir ve normal hacze dönüşür.

 

iHTiYATi HACiZ KARARINA iTiRAZ

İhtiyati hacze itiraz edilebilmesinin ön şartı, kararın borçlu dinlenmeden verilmiş olmasıdır. Duruşma açılarak dinlenen borçlunun itiraz hakkı bulunmamaktadır.

Borçlu; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzurunda yapılan hacizlerde haciz tarihinden; aksi durumda haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde mahkemeye başvurarak itiraz edebilir. Yukarıda sayılan itiraz sebepleri sınırlı olup; örneğin bononun sahteliği iddiası ile ihtiyati haciz kararına itiraz edilemez.

Kendi menfaatinin ihtiyati haciz nedeniyle zedelendiği iddiasında olan 3. Kişiler de yetki itirazı dışındaki sebeplerle öğrenmelerinden 7 gün içerisinde mahkemeye itirazda bulunabilirler.

Mahkeme itirazı duruşmalı olarak inceler ve karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Öncelikle incelenerek verilen istinaf mahkemesi kararı kesindir.

 

İHTİYATİ HACİZ İHTİYATİ TEDBİRDEN FARKLIDIR.

  •  “Amaç bakımından : ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla H.M.K. nun 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine sağlayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur.”  (T.C. YARGITAY HGK E. 2013/21-1791 K. 2013/1676 T. 20.12.2013)

Yani İhtiyati tedbir; davaya yani uyuşmazlığa konu mal üzerine konulmakta, ihtiyati haciz ise; alacaklının para alacağının tahsilini temin etmek üzere borçlunun herhangi bir malı (hakkı veya alacağı) üzerine konulabilmektedir.

  • “Konuları bakımından:  ihtiyati haciz sadece taşınır ve taşınmaz mallarla alacak ve haklara dair olabildiği halde, ihtiyati tedbirin konusu daha geniştir. Gerçekten ihtiyati hacze konu teşkil eden şeyler dışında bir şeyin yapılması veya yapılmamasına dair fiil ve hareketler ile bir şeyin teslimi veya bir paranın ödenmesi veya ödenmemesi gibi yükümlülükler de ihtiyati tedbirin konusu teşkil ederler.” (T.C. YARGITAY HGK E. 2013/21-1791 K. 2013/1676 T. 20.12.2013)

 

  • Sonuçları bakımından:  ihtiyati haciz kararından sonra alacaklı borçlu hakkında mutlaka dava açmaya mecbur olmayıp icra takibinde de bulunabildiği halde ( İ.İ.K.madde 264 ) ihtiyati tedbir kararı alan kimse mutlaka süresi içinde dava açmak zorundadır. “ (T.C. YARGITAY HGK E. 2013/21-1791 K. 2013/1676 T. 20.12.2013)