İş kazası; işçinin işyerinde veya işverenin emri ile işyeri dışındaki bir işi yerine getiriyorken meydana gelen ve işçiye zarar veren hadisedir. İş kazası terimi sadece işçinin fiziksel zarar gördüğü yerlerde değil kaza sonucu ruhsal zarar gördüğü yerlerde de kullanılmaktadır. Bir hadisenin iş kazası sayılabilmesi için işçinin hemen kaza anından zarara uğraması şart değildir; işçideki sonradan ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal hasarlar kontrol edilip doktor tarafından iş kazası nedeniyle bu zarara uğradığı rapor olarak düzelenir ise bu durum da iş kazası olarak kabul edilir.
İşçi, işyerinde henüz sigortalanmadan çalışıyor olsa bile bir iş kazası geçirmesi durumunda, sigortalı bir işçiye tanınan tüm haklara sahiptir. Örneğin işçi geçirdiği kaza sonucu meslekten kazanma günün %10’undan fazlasını kaybetmişse, sigortalı olup olmadığına bakılmadan kendisine sürekli iş görmezlik ödeneği bağlanır. Sigortasız çalıştırılan işçinin iş kazası geçirmesi sonucu işverene işçinin sigorta bildirimini yapmadığından dolayı SGK tarafından hem idari para cezası hemde kazanın meydana gelmesinde işverenin kusuru olup olmadığına bakılmadan SGK tarafından yapılacak tüm masraflar işverene rücu edilir.
İş kazalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı iş kazasının meydana geldiği tarihtir.Ancak kaza sonrasında işçinin kaza nedeniyle uğradığı zararda; gelişen bir durum veya müstakbel(gerçekleşecek-gelişecek) bir zarar mevcut ise zamanaşımı bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesi ile başlar (Yargıtay Hukuk Genel Kurul’unun E. 2014/21-2372,K. 2017/379, 1.3.2017 tarihli kararı ).
İşçinin iş kazası geçirmesi durumunda işveren ,en geç 2 iş günü içinde bölgedeki zabıtaya haber vermelidir. Eğer işveren bu zorunluluğu yerine getirmiyorsa işçiler de bu bildirimi yapabilir. Daha sonrasında olay işveren tarafından SGK’ya bir dilekçe ile bildirilmelidir. Aksi halde işçi SGK’ya ihbarda bulunabilir.
Olay SGK’ya haber verildikten sonra SGK olayın yaşandığı yere en kısa zamanda müfettişlerini gönderir ve olayın iş kazası olup olmadığı bu müfettişlerin hazırladıkları rapor sonucu belirlenir. Rapor sonucunda olay iş kazası kabul edilirse; işçinin tedavi süresi boyunca işçiye geçici iş göremezlik ödeneği ödenir, maluliyet durumu varsa bu tespit edilir ve maluliyet durumu %10’dan fazla ise işçiye maluliyet aylığı bağlanır.
Düzenlenen rapor sonucu olayın iş kazası çıkması durumunda Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulmalıdır. Çünkü müdürlük olay yerine kendi müfettişlerini göndererek iş kazasını ve kusur oranlarını tespit eder. Bölge Çalışma Müdürlüğü’nün müfettişleri olay yerindeyken kazazede işçi orda bulunabiliyorsa mutlaka bulunmalıdır. Aksi halde kazayı gören işçiler gördüklerini müfettişlere anlatmalı ve mutlaka kendilerini tanık olarak yazdırmalıdırlar.
Kaza sonrasından tedavi gören işçinin ne kadar istirahat ediceğine hastane karar verir. Hastane tarafından verilen istirahat süresi boyunca içinin işten çıkarılması mümkün değildir. İstirahat süresi 6 haftayı geçiyor ise işyeri kazazede işçiyi ancak tazminatlarını vererek işten çıkartabilir.
Kaza sonrasında sosyal güvenlik kurumu her ne kadar kazazede işçinin haklarını koruma ve güvence altına almış olsa da; işçinin karşılanmayan gerçek zararı ile manevi zararının tazmini için iş mahkemelerine başvurarak maddi-manevi tazminat davası açması en uygun yoldur.
Av. Aliye Gökçe GÖKER